404 Not Found
404 Not Found
Please forward this error screen to www.backlinktr.biz's WebMaster.

The server cannot find the requested page:

  • www.backlinktr.biz/cp_errordocument.shtml (port 443)

Archive for admin

Ne Tilkisi

Ne Tilkisi

Erzurum fıkralarıTebrizkapı civarında bir camide müezzinlik yapan Emin Hafiz, darlandıkça uydurduğu firkete ile yardım kasasından kağıt paraları aşırmaktadır.
İmam Efendi, kasadan sürekli bozuk para çıkmasına bir anlam veremez ve işi kolaçan ettiğinde durumu anlar. Münasip bir lisanla bunu Emin Hafiz’e söyler:
– Hafiz, diyirem ecep bu kasaynan bir tilki mi oynir?
Tilkiliği kendine yediremeyen Emin Hafiz, elini yumruk yapıp göğsüne vura vura:
– Ne tilkisi Hocam, bu aslan bu aslan!

Seninle Boğulacağım

Seninle Boğulacağım

İran fıkralarıNüktedan biri bir bedeviyle yolculuk ediyordu. Yolda bedeviye sordu:
– Adın ne?
– Matar, yani yağmur.
– Künyen nedir?
– Ebul-gays, yani yağmurun babası.
– Babanın adı ne?
– Ebul-feyz yani akarsuyun babası.
– Annenin adı ne peki?
– Sihâb yani bulut.
– Onun künyesi ne?
– Ummul-bahr yani denizin anası.
– Allah aşkına bekle bi dakka, bir yerlerden kayık bulayım. Yoksa seninle giderken boğulacağım!

Büyük Çikolata

Büyük Çikolata

Deli fıkralarıBir doktor ve 3 deli varmış. Doktor arabanın altına atlayın size çikolata verecem demiş. 1. atlamış ölmüş. 2. deli atlamiş o da ölmüş. 3. deli beklemiş. Doktor herhalde bu akıllandı diyip yanına gitmiş “Sen niye atlamadın?” demiş. 3. deli “Ben tır bekliyorum büyük çikolata alacam.” demiş.

Bir Mont, Bir De Kot

Bir Mont, Bir De Kot

Kayserili fıkralarıKasabamızda kış bitimi gençler dışarıya çalışmaya giderler. Süleyman Eryılmaz’ın çocukları –iki oğlu- da çalışmaya gider. Sonbahar geldiğinde geri gelirler. Komşular: -Nasıl senin oğlanlar bir şeyler getirdi mi? İşleri iyi miymiş? Gibi göz aydın ederler. Süleyman Eryılmaz, yaz boyunca işlerin de kendine kalması oğullarının da tatmin edici bir şeyler getirmemesi üzerine: – Ne olacak gurbete giden bi mot, bi got getiriyor.

Esneme

Esneme

Nasreddin Hoca fıkralarıGünün birinde Hoca bir köye gitmiş. Akşam olmuş. Hoca’yı köy odasına almışlar. Hiç kimse de bir ikramda bulunmamış. Hoca iyice acıkmış. Karnı açlıktan zil çalmaktaymış.
O sıra birisi sormuş:
” Hocam, insan neden esner ? ”
Hoca:
” Vallahi ya açlıktan ya da uykusuzluktan” demiş.
O sıra Hoca esnemiş. Esnemesinin ardından karnını tutarak:
” Ama benim uykum yok!” demiş.

Esirler

Esirler

Karadeniz fıkralarıNaziler üç kişi; İngiliz, Fransız ve Laz’ı esir almışlar ve sonuçta ölüm cezasına çarptırmışlar. Ve askerler soruyor:
– Beyler Giyotinle mi ölmek istersiniz? Asılarak mı? Kurşuna dizilerek mi?
İlk önce Fransız yanıt verdi:
– Benim atalarım hep giyotinle öldüler ben de giyotinle. Onu almışlar kafasını yerleştirmişler giyotine. Giyotini üstten bırakıyorlar.Tam kafasına 2 santim kalınca giyotin duruyor. Maalesef giyotin bozuk Almanlar sinirleniyor. Çünkü bu durumda Fransız kurtuldu.
İngiliz:
– Arkadaşlar, asılarak ölmek çok kötü benide giyotinle öldürün. İngiliz uyanıklık yapıyor. Almanlar giyotini tamir ediyorlar. Ama olay aynı sekilde cereyan ediyor. Sonuçta İngilizde kurtuluyor. Sıra bizim laza geliyor. Bizim Temel de uyanık:
– Arkadaşlar asılarak ölmek gerçekten çok kötü. E zaten giyotin de çalışmıyor. En iyisi beni kurşuna dizin.

Az Pasta

Az Pasta

Genel fıkralarıAnnesi Ayşe’ye sordu:
-Sana biraz pasta vereyim mi?
-İstemem.
-Hani sen pastayı çok severdin?
-İşte onun için ya, az pasta istemiyorum.