404 Not Found
404 Not Found
Please forward this error screen to www.backlinktr.biz's WebMaster.

The server cannot find the requested page:

  • www.backlinktr.biz/cp_errordocument.shtml (port 443)

Archive for Fıkralar

Eşek Kafası

Eşek Kafası

Genel fıkraları İstanbul’un taşı toprağı altındır diyerek memleketinden kalkıp gelen bir köylü, kuyumcu dükkanının vitrinini hayran hayran inceliyormuş. Kuyumcu köylünün kıyafetinden dolayı birazda aşağılayarak: “Ne bakıyorsun öyle hemşerim?” demiş. “Hiç… Sizin dükkanda ne sattığınızı merak ettim.” Adam alay edercesine cevap verir: “Biz eşşek kafası satıyoruz.”
Adam: “Allah versin… İşleriniz iyi gidiyora benziyor.”
Kuyumcu: “Nereden bildin iyi gittiğini”,
Adam: “Baksana, koskoca dükkanda seninkinden başka kalmamış da ondan!”

Vefa Örneği

Vefa Örneği

Doktor fıkralarıYataktaki adam, başucunda bekleyen genç doktora:
– Allah senden razı olsun evladım! dedi.
– Benim için yurtdışından zahmet edip buraya kadar gelmeni, yaşadığım sürece unutmayacağım.

Ameliyat edilen kişi, büyük bir hastenenin başhekimiydi.Tedavisi ancak yurtdışında mümkün görülen hastalığı aniden artınca, doktor arkadaşları onun böyle bir yolculuğa dayanamayacağını anlamış ve kurtarma umudunun azlığına rağmen ameliyatı üstlenmeye karar vermişlerdi.Fakat o konuda sayılı bir uzman olan bu genç doktor nereden haber almışsa almış ve hızır gibi yetişip onu kurtarmıştı.

Yaşlı doktor, kendisine yapılan bu iyiliğe nasıl mukabele edeceğini bilemiyor ve hemen yanında oturan genç adamın ellerini sıkarcasına tutuyordu.Hayata yeniden dönmenin sevinciyle hiç durmadan konuşurken:
-Ameliyat için beni bayılttığınızda, her nedense gençlik yıllarıma döndüm, diye devam etti.
Henüz toy bir asistanken, anne karnındaki bir bebeğin ayaklarından sakat olduğunu anlamış ve onu bir şekilde yaşatmaktansa öldürmeyi düşünürken, kalp atışlarının duyup kıyamamıştım.O yavrunun yaşamasını istediğim için, Allah seni imdadıma göndermiş olmalı.

Genç doktor, ancak bir babanın evladına karşı gösterebileceği sıcaklıkla kavranan ellerini kurtarıp biraz geriye çekildi ve dizlerinden aşağısı “takma” olan bacaklarını gösterirken;
-Allah hiçbir iyiliği unutmaz efendim, diye gülümsedi. Kurtardığınız o çocuk bendim…

Uzman

Uzman

Asker fıkralarıAskerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış. Bir gün bunu komutana da götürmüşler ve olan biteni anlatmışlar. Komutan inanmamış…
– “Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç?”, demiş.Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve
-“1.75 efendim”, demiş.Komutan:
-“Doğru.. Hayret, nasıl bildin?” demiş. Asker :
-“Bilirim tabi efendim, ben kereste uzmanıyım..”

Karslı ile Erzurumlu

Karslı ile Erzurumlu

Erzurum fıkralarıErzurumlu bir yerden bir yere giderken yolu, Karslı bir çobanın koyun otlattığı yayladan geçer. Karslı çobana selam verir, çoban selamı alır. Erzurumlu çobanın yanına gelir ve sohbete başlarlar.

Karslı çoban:

– “Dadaş, bir tas ayranım, bir tane de kaşığım var. Nasıl edelim? “

Erzurumlu :

– “Kolayı var. Sen memleketinin civarındaki köyleri say, o arada ben ayranı içeyim. Sonra da ben sayayım, sen iç.”

Bu çözüm Karslı çobanın aklına yatar ve başlar köyleri saymaya. O arada bizim Erzurumlu tastaki ayranın yarısını içer.

Karslı :

– “Tamam! Şimdi de sen say ben içeyim.” der.

Kaşığı alır. Erzurumlu ise saymaya başlar :

– “Horum, Horum, Horasan; (Aşağı Horum, Yukarı Horum). Saclığ ile Pirhasan.
Ağaver, Vağaver; Ağa gaşığı bana ver.”

Karslı çoban daha ikinci kaşık ayranı içmeden elinden kaşığı alır.

Duvar Yok

Duvar Yok

Deli fıkralarıÜç deli oturmuş hastahaneden kaçış planı yapıyorlarmış.
Demişler ki; duvar yüksekse altını kazıpta geçicez, alçaksa üstünden atlıycaz demişler.
Bir deli gitmiş bakmış, sonra üzülerek geri dönmüş. Arkadaşları sormuş ne oldu deli de demiş ki “kaçamıycaz” neden diye sormuşlar deli de; “duvar yokta ondan”

On Bin Lirayı Gördü

On Bin Lirayı Gördü

Kayserili fıkralarıKayserili bir hayvan tüccarı ineğini satmak için pazara götürür. İnek ahırdayken ineğin gözü önünde on bin lirayı sayıp cebine koyar. Pazarda ineği on iki bin liraya satmak isteyen tüccara derler ki:
– Bu inek on iki bin lira etmez. Kayserili yemin eder:
– Vallahi de billahi de bu inek sabahtan on bin lirayı gördü.

Altı Kâğıt

Altı Kâğıt

Nasreddin Hoca fıkralarıNasrettin hoca caminin yanında çarık satarken altı kağıt altı kağıt diye bağırıyormuş. Adamın biri almış abdest alırken çarığın altında su aldığını fark etmiş sonra hocaya gelmiş sattığın çarığın altı kâğıtmış yırtıldı. Nasrettin hocanın kılıfı hazır;

– Ben altı kağıt altı kağıt diye bağırmıyor muyum neden aldın o zaman?